Özel Era Göz Hastalıkları Merkezi MENÜ

Excimer Lazer

Excimer Lazer

Excimer Lazer görme kusurlarının giderilmesinde üstün teknoloji lazer sisteminin yapılan göz operasyonunda kullanılması ile gözün tedavi edilmesidir. Bu lazer tedavi yöntemiyle görme kusuru olan hastalar çok kısa sürede tedavi edilebilmektedir. Uzman doktorlar tarafından uygulanan lazer tedavi sonrasında hasta, görmesinde yardımcı olan gözlük ve lensleri bir kenara bırakmakta ve hastanın yaşam konforu önemli derecede artmaktadır.

Excimer Lazer Nedir?

Excimer Lazer bir karışım olan Argon-flordin elektrik vasıtasıyla uyarılması sonucu elde edilen ve 193 nm dalga boyuna sahip olan ultraviyole bir lazer çeşididir. Mükemmel bir hassasiyete sahiptir. Bilgisayar sistemleri ile donatılmış excimer lazer cihazı kullanılarak göz saydam tabası olan korneanın şeklinin değiştirilmesi suretiyle görme kusurlarının giderilme işlemidir. Lazer tedavisi ile kornea dokusunu bir arada tutmaya yarayan karbon bağlarının kırılmasına yol açan doku buharlaştırılarak yok edilmektedir. Mükemmel bir doğrulukla ayarlanan lazer korneada seçilen bölgeye gönderilerek kornea bir miktar inceltilmektedir. Böylelikle göz saydam tabakasının kırıcılık özelliği değiştirilerek, arzu edilen değere erişilmektedir.

Göz kusurlarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak yapılan bu tedavi yöntemi dünyada yaklaşık olarak 25 yıldan beri sorunsuz olarak uygulanmaktadır. Ülkemizde de 20 yılı aşkın bir zamandır göz kusurlarının düzeltilmesinde kullanılmaktadır. Geçmişten günümüze pek çok gelişmelerle son halini alan excimer lazer teknolojisi sıfır hata ve sıfır risk konumuna gelmiştir. Tarihte ilk yapılan uygulamalarda PRK metodu ile uygulanmaya başlanan lazer tedavisi şimdilerde femtolasik yöntemine kadar oldukça hızlı bir gelişme göstermiştir.

Excimer laser tedavisinde PRK, TPRK, Lasik, İlasik ve İntralasik gibi birçok uygulama yöntemleri bulunmaktadır.

  • PRK; İlk uygulamaya konulan lazer tedavi yöntemidir. Bu yöntemde göz saydam tabakası üzerinde bulunan son derece ince bir yapıya sahip olan epitel, spatül olarak adlandırılan kazıyıcı ile kazınmaktadır. Korneanın yüzeyi 9 mm.lik bir bölgede epitel olmayan bir hale getirildikten sonra lazer uygulaması yapılmaktadır. Operasyonda kazınan epitel doku daha sonra kendisini yenilemektedir. Bu metot sonrasında ağrı olmakta ve göz batması hissi yaklaşık olarak 3 ila 7 gün arasında sürmektedir. Görmenin tam olarak rahatlaması için ortalama 3 ila 6 hafta arasında bir zamana ihtiyaç duyulmaktadır.
  • TPRK; bu yöntemde PRK yönteminde olduğu gibi epitelin kaldırılmasına gerek duyulmamaktadır. Bu yöntem PRK yöntemine göre daha az ağrısız ve çabuk iyileşme göstermektedir.
  • Lasik excimer lazer tedavi yöntemi diğer yöntemlere nazaran oldukça iyi sonuçlar veren ve ağrısız bir çözüm sunmaktadır. Bu yöntemin diğer yöntemlere göre avantajları; PRK metoduna nazaran ağrısız bir yöntem olması ve PRK yönteminde hastalarda görülen ameliyat sonrası batma ve ağrı gibi şikayetlerin bu yöntemde uygulama sonrasında iki gün içerisinde azalması ya da kaybolmasıdır. Görme kabiliyetinin düzelmesi oldukça hızlıdır, hasta yaklaşık olarak 3 ila 5 gün içerisinde iyi olarak görmeye başlamaktadır. Operasyon sonrasında gözlük derecelerinin geri gelmesi veya göz saydam tabası olan korneada bulanıklık meydana gelmesi söz konusu olmamaktadır. Uzak görme kusuru olan miyopinin giderilmesinde 10 derece ve altındaki numaralarda sorunsuz olarak uygulanabilmektedir.
  • İLASİK; günümüzde uygulanan en gelişmiş excimer lazer tedavilerinden bir tanesidir. Bilgisayar kontrollü olarak kişiye özel bıçak olmadan lazer ile korneal flep oluşturulmakta ve wavefront tedavisi ile birlikte uygulanmaktadır.
  • İNTRALASELASİK; en ileri teknolojiye sahip olan bu teknikle intralase kullanılarak kişiye özel flep bıçaksız olarak yüksek hassasiyette oluşturulmakta ve excimer lazer tedavisi uygulanmaktadır.

Kimler Excimer Lazer Olabilir?

Görme kusuruna sahip olan çoğu hasta kullanmış olduğu gözlüklerden veya kontakt lenslerden çeşitli sebepler dolayısıyla kurtulmak isteyebilmektedir. Özellikle bireylerin meslekleri ve kariyerleri nedeniyle gözlüksüz net bir görüşe ihtiyacı olabilmektedir. Bazı hastalarda kontak lens kullanımı gözün yapısı ve çevresel gibi nedenlerle mümkün olmamakta yada göz sağlığı açısından mahzurlu durumlar olabilmektedir.

Diğer taraftan insanlar dış görünüş veya gözlük ve lens bakımı gibi nedenler dolayısı ile de gözlük ve kontakt lensleri kullanmayı tercih etmeyebilmektedirler. Yapılan bir çalışmaya göre görme kusuru olup gözlük veya kontakt lens kullanan hastaların dörtte üçü gözlük ve lensleri olmaksızın görebilmek istediklerini, geriye kalan diğerler hastaların ise excimer lazer gibi pratik operasyonlar ile dış görüşlerini değiştirmelerinin iyi bir fırsat olacağını ifade etmişlerdir. Hastaya lazer tedavisi uygulanması için hastanın aşağıdaki kriterlerin sağlaması gerekmektedir.

  • 18 yaşının üzerinde olunması,
  • Göz kusur derecelerinin son bir yılda 0,50 diyoptriden yüksek değişim göstermemiş olması,
  • Miyopi göz kusuru olan hastaların göz kusur derecesinin 10 diyoptriden fazla olmaması,
  • Astigmatı olan hastaların 6 diyoptriden fazla göz kusur derecesine sahip olmaması,
  • Hipermetropi göz kusuru olan hastaları +4 diyotriden fazla göz derecesine sahip olmaması,
  • Kornea olarak tabir edilen göz dış tabakası dokusunun kalınlığı yeterli miktarda olması,
  • Romatizma, diyabet gibi bilinen sistematik rahatsızlığının olmaması,
  • Göz tansiyonu, karetokonus gibi göz hastalıklarından herhangi birine sahip olunmaması,
  • Operasyon öncesi yapılacak olan ön muayene ve detaylı tetkikler sonucuna göre, hastanın göz yapısı excimer lazer operasyonuna uygun olması durumunda kişi lazer ile tedavi edilmektedir.

Excimer Lazerin Avantajlari Nelerdir?

Göz kusurlarının giderilemesinde yaygın olarak kullanılana excimer lazer tedavisinin birçok yöntemi bulunmaktadır. Hangi yöntemin uygulanacağı tamamen yapılacak ön muayene ve tetkiklere bağlı olmaktadır. Aşağıda hâlihazırda kullanılan lazer tedavi yöntemleri avantajları ve dezavantajları verilmiştir.

PRK Lazer Yönteminin Avantajları

  1. Göz saydam tabakası 500 mikron ve altında olan hastalara uygulanmaktadır.
  2. Lazer uygulama sonrasında korneal flebin kaldırılmaması sebebiyle herhangi bir korneal iz gelişmemektedir.
  3. Özellikle herhangi bir izin kalmamasını tercih eden hastalar için önerilmekktedir.
  4. Korneal flebin kaldırılmamsı sebebiyle göz saydam tabakasının gerek doğal yapısı gerekse kalınlığı korunmaktadır.
  5. Tedavi esnasında göze vakum uygulanması yapılmadığından göz basıncında artma olmamakta böylelikle operasyon esnasında hastada ağrı hissi oluşmamaktadır.
  6. Kornea kalınlığı olarak Lasik uygulamasının yapılamayacak derecede ince olan hastalara ve göz kusur derecesi miyopi için -5.D, hipermetrop hastalar için +4 D ile astigmat olan hastalarda sorunsuz olarak uygulanabilmektedir.

LASEK Tedavisinin Avantajları

  1. Kornea kalınlığı 500 mikron ve altında olan hastalara uygulanabilmektedir.
  2. Göz saydam tabakasındaki flebin kaldırılmaması nedeniyle korneanın doğla yapısı ve kalınlığında bir değişiklik olmamaktadır.
  3. Tedavide vakum uygulaması yapılmadığından göz basıncında artma olmamakta ve operasyon esnasında acı hissi olmamaktadır.
  4. Flebin kaldırılmaması sebebiyle iz oluşumu olmamaktadır. Bu sebeble iz oluşumu istemeyen hastalarca sıklıkla tercih edilmektedir.
  5. Kornea kalınlığı itibariyle Lasik tedavisine uygun olmayanlara uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir.
  6. Miyopta -5.D, hipermetropta +4 D ve astigmat kusurlarında kullanılabilmektedir.

İLASİK Yönteminin Avantajları

  1. Kişiye özel olarak flep oluşturulmaktadır.
  2. Normal lasik tedavisi olamayacak kadar ince kornea kalınlığına sahip olanlara uygulanabilir.
  3. Flepte oluşabilen izler an aza indirgenmiştir.
  4. Yüksek görme kusuru olan hastalara Lasik lazer yönetimi ile tedavi olma imkanı sunmaktadır.
  5. Flep kırışma veya kayma riskleri oldukça azdır.
  6. Hastaların iyileşme oldukça hızlı ve tatminkârdır.
  7. Arzu edilen genişlik ve kalınlıkta flep oluşumu imkânı sağlamaktadır.
  8. Wavefront tedavisi içermesi sebebiyle daha net bir görüş elde edilmektedir.
  9. Gece şartlarında araç kullanımda far rahatsızlığı daha az olmaktadır.

INTRALASE LASIK veya Bıçaksız Lazerin Avantajları

  1. Mekanik(mikro) keratom kullanılması nispeten zor olan göz yapısına sahip olan kişilerde ve yüksek oranlarda astigmat olan kişilerde rahatlıkla uygulanabilmektedir.
  2. Ameliyat sonrasında görüş daha net olmaktadır.
  3. Hastaya özel olarak oluşturulan flep olarak adlandırılan kapakçık sayesinde lazerin kusursuz olarak uygulanması sağlanmaktadır.
  4. Bilgisayar kontrollü teknoloji sayesinde lazer kullanımında mükemmel bir hassasiyet elde edilmektedir.
  5. Gerek lazer uygulaması gerekse tedavi sonrasında daha az ağrı hissi oluşmaktadır.
  6. İnce flep oluşumu sağlayabileceğinden lasik uygulanamayan hastalara İLASİK uygulama imkânı vermektedir.
  7. Daha yüksek görme bozukluklarına sahip kimselere LASİK lazer uygulanmasını sağlamaktadır.
  8. Flepte gerek kırışma gerekse kayma gibi riskler azalmakta ve iyileşme süresi kısalmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Gözlük ve kontakt lenslerinden kurtulmak için excimer lazer tedavisi olmak isteyenlerin sıkça sorduğu sorular ve cevapları aşağıda sizler için derlenmiştir.

Operasyon sonrasında gözlük numaram tekrar geri gelir mi?

Lazer tedavisinin ilk uygulanmaya başladığı yıllarda kullanılan eski nesil cihaz ve teknoloji nedeniyle bir kısım hastalarda karşılaşılan bir durum olarak söz konusu olmaktaydı. Ancak günümüzde kullanılan yeni nesil lazer teknolojisi sayesinde çok küçük istisnalar dışında böyle bir durumda karşılaşılmamaktadır.

Tedavi sonrasında göz numaramda ilerleme olur mu? Yeniden operasyon uygulanabilir mi?

Operasyon öncesi son bir yıl içerisinde hastanın görme kusur numarasında 0,25 derecesinden daha fazla bir değişimin söz konusu olamaması ve hastanın yaşının 18’den büyük olması excimer lazer uygulanması için oldukça öneli bir kriterdir. Bu kriterleri sağlayan hastalarda numaralarda geri bir dönüş olma gibi bir durum çok istisnai şartlar dışında olmamaktadır. Ancak genel olarak 18 duran bir görme kusuru bir kısım nedenlerle ilerleme gösterebilmektedir. Diğer taraftan görme kusurunda ilerleme olması veya arzu edilen göz derecesinin sağlanamaması halinde yapılan operasyondan 6 ay sonra yeniden lazer ameliyatının uygulanması mümkün olmaktadır.

Excimer Laser tedavisi uygulanan hastalara ilerleyen zamanda katarakt ameliyatı uygulanmasında bir sakınca var mı?

Oldukça yanlış bilinen konulardan bir tanesidir. Lazer tedavisi uygulanan bir hasta yine aynı şekilde lazer ameliyatı daha önce uygulanmayan bir hasta gibi sorunsuz olarak katarakt ameliyatı olabilir. Göz kusurlarının lazer ile iyileştirilmesi operasyonlarında göz içerisine girilmeden tedavi uygulanmaktadır. Bu sebeple bizzat göz içerine girilmek suretiyle yapılan katarakt ameliyatları için herhangi bir sakınca teşkil etmemektedir.

Lazer operasyonunun herhangi bir riski söz konusu mu? Gözümde bir hasar bırakır mı?

Tıbbi bir operasyonda hiçbir zaman risk sıfır değildir. Ancak yeni nesil teknolojik sistemler kullanılarak ve gerekli tecrübeye sahip olan göz operatörleri sayesinde bu risk neredeyse sıfır derecesine gelmiş bulunmaktadır. Diğer taraftan excimer lazer tedavisi esnasında oluşabilecek sorunlar tedavisi mümkün olmayan riskler değildir ve hiçbir suretle hastanın gözünü kaybetmesi veya tam körlük gibi bir durum oluşmamaktadır.

Hangi yaş aralığında olan hastalara lazer tedavisi uygulanabilir?

18 ile 65 yaş arasında olan hastalar, lazer tedavisi uygulanma koşullarını sağlıyor ise lazer ile göz kusurları düzeltilebilmektedir. Ancak yakın görme kusuru olan hastaların göz kusurlarının istenilen şekilde düzeltilebilmesi için 40-65 aralığında olmaları ve uzak görme problemi olanların aynı şekilde göz kusurlarının düzeltilebilmesi için 18-40 yaş aralığında olması daha uygun sonuçlar vermektedir.

Mükemmel olarak anlatılmasına rağmen niçin lazer ameliyatı olmayan göz doktorları mevcut?

Lazer operasyonları yaşı belli bir düzeye gelmiş deneyim sahibi doktorlardır. Büyük olasılıkla bu doktorlar hem yakın hem de uzak görme kusuruna sahiptir. Uzun yıllardır uzak görme kusurlarının tedavisi lazer ile yapılmasına rağmen yakın görme kusurlarının giderilmesi yakın geçmişte mümkün olmuştur. Yaş olarak belli bir yaşa gelmiş tecrübeli doktorların geçmişte yakın görme tedavisi mümkün olmadığından uzak tedavi görmek istemeleri uygun olmamaktadır. Diğer taraftan mikroskop ile sıklıkla çalışması gereken doktorlar lazer operasyonu sonrasında mikroskop ile çalışırken sorun yaşayabilmektedirler.

Diğer bir sebep ise Excimer lazer tedavisini seçmek kişisel bir tercihtir. Bazı kimseler gözlük kullanmayı dış görünüş ve imajları açısından daha uygun görmekte ve bu şekilde daha mutlu olmaktadırlar. Bu şekilde mutlu olan bir kişinin lazer operasyonu olmasını beklemek uygun bir düşünce değildir. Doktorların birçoğu uzun yıllar akademik ve bilimsel çalışmalar yapmaları nedeniyle göz kusurları oluşmuş olan ve gözlük kullanmaya alışmış kimselerdir. Bu sebeplerle iş yaşamlarında bir sorun teşkil etmediği için gözlük kullanmayı tercih edebilmektedirler. Fakat buna rağmen çok sayıda lazer tedavisi gören göz doktoru da bulunmaktadır.

Görme kusur derecesi Lazer Ameliyatına Uygun olmayacak büyüklükte olanlar gözlük kullanmaktan kurtulabilir mi?

Günümüzde teknoloji ve tıpta meydana gelen hızlı gelişme sonrasında özellikle göz hastalıklarının tedavisinde yeni yöntemler geliştirilmeye devam etmektedir. Hâlihazırda göz kusurlarının giderilmesinde excimer lazer dışında farklı yöntemler bulunmaktadır. FAKİK İOL uygulaması bunlardan bir tanesidir. Bu yöntem ile hastanın gözü içerinde yer alan merceğe dokunulmadan iris olarak adlandırılan gözün renkli kısmına yapay mercekler yerleştirilebilmekte ve böylelikle hastalar gözlük kullanmadan iyi bir görüşe sahip olabilmektedirler. Bir diğer metot ise Saydam lens extraksiyonudur. Yüksek derecede uzak görüş sorunu olan miyopilerde göz içinde bulunan mercek çıkarılmakta ve bunun yerine hastaya yapay mercek uygulaması yapılmaktadır. Bu yöntemlerden hangisinin kullanılacağı tamamen tedavi öncesi yapılacak muayeneye sonucu hastaya önerilmektedir.

Lazer ameliyatı sonrasında neler olur?

Son teknoloji lazer kullanılarak güncel yöntemler yapılan operasyon sonrasında 4 veya 5 saat süre ile gözde yanma hissi, sulanma veya bulanık görme oluşması doğaldır. Belli periyotlarla kullanılması gereken damlalar ile göz tedavisi bir gün boyunca sürdürülür. Ertesi gün yapılan kısa bir göz kontrolü sonrasında hasta normal rutinine geri dönebilmektedir.

Operasyon sonrasında dikkat edilmesi gereken konular var mıdır ?

Operasyon sonrasındaki gün göz içerisine şampuan, sabun gibi kozmetik malzemeler kaçmamasına dikkat edilerek banyo yapılabilmekte, yüz yıkama gözler kapatılmak suretiyle mümkün olmaktadır. 3 hafta süreyle havuz veya denize girmekten kaçınılmalı ve göze iki hafta süreyle makyaj yapılmamalıdır. Gözlerin ovalanarak kaşınmasından kaçınılmalıdır. Uzman doktor tarafından tavsiye edilen ilaçları kullanılmasına dikkat edilmelidir. Excimer lazer operasyonundan sonra bandaj yapılmamaktadır. Bir gün süreyle koruyucu gözlük kullanılması tavsiye edilmektedir. Uzman doktorun tavsiye ettiği süre kadar solaryum ve sauna gibi etkinliklerden uzak durulmalıdır.

Gözlerimin excimer lazer operasyonu için elverişli olup olmadığını nasıl anlaşılır?

Göz kusurlarını ortadan kaldırmak için gözün uygun olup olmadığı detaylı göz muayenesi ile yapılmaktadır. Bu muayenede; hastanın görme derecesi, göz bozukluğunun tespit, göz tansiyon ölçümü ve biyomikroskopik inceleme yapılmaktadır. Bu işlemler sonrasında göze özel bir damla damlatılarak göz bebeklerin büyümesi sağlanmaktadır. Göz bebekleri büyütülerek göz derecesi tespiti damlalı olarak yeniden yapılmakta ve detaylı olarak retina damar yapısının ve göz sinirlerinin durumu incelenmektedir. Damla ile göz bebeklerinde büyüme sonucu gözlerin ışığa hassasiyeti artmaktadır. Bu sebeple ön muayene sonrası araç kullanacak olan hastaların bu konuda tedbirli olarak muayeneye gelmeleri tavsiye edilmektedir.

Gözlerin excimer lazer tedavisine elverişli olup olmadığına tetkikler ile devam edilmektedir. Bu tetkiklerde gözün kornea tabakası topografik haritası, göz bebeği çapının tespiti ve epitelyum kalınlık haritası çıkarılma işlemleri yapılmaktadır. Böylelikle göz saydam tabakasının şekli ve kalınlığı hakkında değerlendirme uzman doktor tarafından yapılabilmektedir. Tüm bu işlemlerden sonra hastanın lazer tedavisi için uygun olup olmadığı belirlenmekte ve hastaya uygulanması uygun görülen lazer yöntemi uzman doktor tarafından önerilmektedir.

Muayene için doktora gelmeden önce yapmam gerekenler nelerdir?

Yumuşak kontakt lens kullan hastaların 1 hafta önceden, yarı sert kontakt lens kullananların ise 3 hafta önceden lens kullanımını bırakması gerekmektedir.

Basında Excimer Lazer

[elementor-template id=”168″]

Excimer Lazer Hasta Yorumları

VİDEO GALERİ
SİZİ ARAYALIM Kolay Randevu Al